TÜRK NİNNİLERİNİN DEĞERLER EĞİTİMİ AÇISINDAN İNCELENMESİ

Mehmet KANAK – Mustafa ÖNDER – Çağrı SUBAŞI

Öz
Bu araştırmanın amacı; içerisinde toplam 1650 ninni bulunduran “Türk Ninnileri” adlı kitapta yer alan
ninnilerde, MEM‟in Okul Öncesi Değerler Eğitimi Yönergesi‟nde yer alan değerlerden hangi değerlerin yer
aldığı ve bu değerlerin hangi sıklıkla kullanıldığını belirlemektir. Bu amaç doğrultusunda kitapta yer alan toplam
1650 ninni, okul öncesi eğitimde kazandırılması amaçlanan 8 değere göre incelenmiştir. Araştırmada, nitel
araştırma yöntemi kullanılmıştır. Veriler, doküman incelemesi yoluyla incelenmiş olup; içerik analizi yolu ile
çözümlenmiştir. Ayrıca frekans analizi yoluyla da hangi değere ne kadar yer verildiği saptanmış, bulgulara tablo
halinde yer verilmiştir. Sonuç olarak, incelenen ninnilerde 492 kez değer vurgusunun yapıldığı ve en fazla
sorumluluk ve çalışkanlık değerine atıfta bulunan örneklere rastlanmıştır. Sorumluluk ve çalışkanlık değerini,
vatanseverlik, kardeşlik ve birlikte yaşama kültürü, vefa, nezaket ve görgü kuralları, cömertlik ve kanaatkarlık ve
liyakat ve sadakat değerleri takip etmiştir. “Türk Ninnileri” kitabında vurgulanan sorumluluk ve çalışkanlık,
vatanseverlik, kardeşlik ve birlikte yaşama kültürü ve nezaket ve görgü kuralları değerlerinde yapılan vurguların,
toplam değer vurgularının yaklaşık %91‟ ini oluşturduğu görülmüştür. Diğer değerlere yapılan vurguya kıyasla
bakıldığında bu dört değer vurgusuyla diğer değerlerin vurgusu arasında oldukça fark bulunmaktadır.
Anahtar Kelimeler: Ninni, Değer, Değerler Eğitimi, Okul Öncesi, Çocuk
Abstract
The aim of this research; is to determine which values from the MEM’s Pre-School Values Education Directive
are available in the book titled “Turkish Lullabies” which contains a total of 1650 lullabies and how often those
values are used. For this purpose, a total of 1650 lullabies in the book have been examined according to 8 values
intended to be acquired in preschool education. Qualitative research method has been applied in the research.
The data have been examined through the study of documents and analyzed through content analysis. Besides,
frequency analysis has been used to determine how much space is given to each value and these findings have
been tabulated. As a result, it has been found that the stress of value has been done 492 times and met with the
examples refer to the value of responsibility and diligence the most. The values of responsibility and diligence
are followed by the values such as patriotism, fraternity and culture of coexistence, loyalty, courtesy and
etiquette, generosity and conviction and merit and loyalty. The emphasis on responsibility and diligence,
patriotism, fraternity and culture of coexistence, and the values of courtesy and etiquette are emphasized in the
book “Turkish Nuns”, representing about 91% of total value accents. Compared to the emphasis on other values,
there is a considerable difference between these four values and the emphasis on other values.
Keywords: Lullaby, Value, Values Education, Preschool, Child.
1 Dr. Öğr. Üyesi, Cumhuriyet Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, , mehmetkanak58@gmail.com,
mkanak@cumhuriyet.edu.tr
2 Dr. Öğr. Üyesi, Cumhuriyet Üniversitesi, monder@cumhuriyet.edu.tr
3 Öğretmen, MEB, cagrisubasi@hotmail.com
2018, 17, 66(595-603) http://www.esosder.org https://dergipark.gov.tr/esosder
596
1.GĠRĠġ
Değerler, bireyin yaşamını şekillendirmede etkili olan, toplumsal hayatla olan bağını
kuvvetlendiren, davranışlarının nasıl olması gerektiğinden hayatında çıkacak engelleri nasıl
aşması gerektiğine kadar rehberlik eden, bütün ömrünü kapsayan unsurlardır. Bireylerin
bütününden oluşan, toplumda varlığını idame ettiren birey yaşamı süresince toplumla
etkileşim içinde bulunmaktadır. Bu etkileşim sürecinde birey topluma ayak uydurabilmek,
belirlemiş olduğu hedeflerini gerçekleştirebilmek adına toplumun çizmiş olduğu ve ortak
unsurların yer aldığı yoldan gitmektedir. Toplum bireylerden meydana geldiği için birey
kadar toplum da yaşam boyunca birçok şeyden etkilenmekte ve çehre değiştirmektedir.
Toplumda yıllar geçtikçe yerini sağlamlaştıran kültür, örf, adet vb. unsurlar ortak bir hayat
oluşturmaktadır. Bir toplumda var olan değerler o toplumun ortak paydalarının oluşmasında
önemli bir yere sahiptir ve toplumun huzur ve refahını sağlamada etkin bir rol oynamaktadır
(Tut ve Kıroğlu, 2017). Değerlerin farklı toplumlarda farklı şekillerde ele alınması ve farklı
olarak algılanıp değerlendirilmesi de onların sonradan öğrenildiğini göstermektedir. Bizler
hangi durumda nasıl davranmamız gerektiğini, çevremizdeki yetişkinlerimizden veya
yaşıtlarımızdan öğrenmekteyiz (Aydın ve Gürler, 2012). Bundan dolayı birey kadar toplum da
önemli bir unsurdur. Değerler, toplumun sosyo-kültürel ögelerine anlam kazandıran en önemli
ölçütlerden biridir. Bundan dolayı toplumsal kişi ve bu kişinin davranışları sosyolojik
incelemelerin başlangıç noktasını oluşturmaktadır. Kültürü oluşturan ögeleri yadsıyan her
model ve yaklaşım, toplumsal süreçte yaşanan olayları açıklamakta yetersiz kalacaktır
(Özensel, 2003). Değerler ile insanlar arasındaki ilişki karşılıklı bir yapıya sahiptir; değerler
insanları yaşatırken insan da değerleri yaşatmaktadır (Aydın, 2003). Değerler sayesinde birey
ve toplum iyiyi, kötüyü; doğruyu, yanlışı; güzeli, çirkini ayırt edebilmekte ve yekvücut olarak
hareket ederek birlik ve beraberlik bağını kuvvetlendirmektedir. Bireyin ve toplumun
yozlaşmasına mani olan ve bireye ve topluma yol gösteren unsurlar olarak değerler karşımıza
çıkmaktadır.
Değer‟e kavram olarak baktığımızda, Türk Dil Kurumu‟nun Güncel Sözlük‟ünde; “Bir
şeyin önemini belirlemeye yarayan soyut ölçü, bir şeyin değdiği karşılık, kıymet” olarak
tanımlanmaktadır (TDK, 2017). Değer, belli olan bir durumu bir ötekine tercih etmeye
meyletmektir (Genç ve Eryaman, 2008). Değer, bireyin ve toplumun yaşamına etki ederek yol
gösteren ve istediğimiz hedeflerle ilgili olan bir unsurdur (Schwartz, 1994).
Birçok eğitimci değerleri hazırladıkları çalışmalarda ulusal ve evrensel olarak
incelemişlerdir (Maslovaty, 2003). Millet, devlet, vatan, örf, gelenek, görenek, ordu, milli
marş vb. ulusal değerleri gösterirken; demokrasi, barış, sevgi, nezaket, saygı, bağımsızlık,
eşitlik vb. değerler ise evrensel değerleri yansıtmaktadır (Demircioğlu ve Tokdemir, 2008).
Değerler eğitimi sadece eğitim süreciyle sınırlı bir parça olmayıp değerlerin sosyal, toplumsal
davranış, politik ve kişiliğin devamı niteliğinde görülüp öğrenilmesi ve öğretilmesi
gerekmektedir (Revell, 2002). Görüldüğü gibi değerler oldukça kapsamlı ve geniş bir kaynağa
sahip olduğu için değerler eğitimi çocuğun çok yönlü gelişmesine yardımcı olacaktır.
Kıtaların artık birkaç saat içerisinde, düşüncelerin birkaç dakika içerisinde birbirine
ulaşılabildiği günümüzde bilimsel ve teknolojik açıdan birçok gelişme olmuştur ancak bu
gelişmelerin yanında birçok etik ve ahlaki değerlerde bozulmalar meydana gelmiştir (Meer,
1999). Bu noktada değerler eğitimi süreci işlenirken, günümüzde istenmeyen davranışların da
çoğalması sebebiyle değer kazanımının işgüzarlığa bırakılmaması, okullarda planlı etkinlikler
ile işlenmesi gerektiği kabul edilmektedir (Ediger, 1998). Değerler duyuşşal alana hakim olan
fikirlerimize ve davranışlarımıza etki eden, onları yönlendiren zihinsel olgulardır
(Demircioğlu ve Tokdemir, 2008). Değerler, bireyin yaşamını kendi eliyle oluşturmasında
etkin bir faktör olan, ona bir hayat felsefesi arz eden ve toplum içinde ona kılavuzluk ederek
davranışlarını şekillendiren unsurlardır (Sönmez, 2011). Değerler, günlük hayatımızda
2018, 17, 66(595-603) http://www.esosder.org https://dergipark.gov.tr/esosder
597
etkileşimimiz olan aile, akraba, komşu, yakın çevre ve ilişkilerde, alışveriş yaparken, yasta
iken, düğünde iken, bayramlarda yani kısacası her vakitte her yerde toplumsal hayatımızın
içerisinde bulunmaktadır (Deveci ve Ay, 2009). Değerler, toplumda yer alan sosyal davranış
durumlarını oluşturarak toplum içinde yer alan davranış biçimlerini şekillendirmektedir.
Bundan dolayı bir toplumun sahip olduğu değerlerde meydana gelecek herhangi bir yozlaşma,
o toplumun kuvveti olan birlik ve beraberliğini olumsuz yönde etkileyecektir. Çocukların da
bu değerleri edinme süreci aile ile oluşmakta okulda da devam etmektedir (Yaman ve Çolak,
2009). Bundan dolayı çocuğun kritik dönemini içinde barındıran 0-6 yaş arasında ailede
geçirdiği süre çocuğun değerleri kazanmasında çok büyük bir role sahiptir. Aynı zamanda
okul öncesi çağını da kapsayan bu süreçte değerler eğitiminin temeli atılmalı ve çocuğun
toplumla barışık ve uyum içerisinde yaşaması için gereken koşullar oluşturulmalıdır (Erkan
ve Kırca, 2010). Değerleri kazanma noktasında okul öncesi eğitiminin yeri çok önemlidir.
Çocuklarımızın sosyal becerilerini geliştirmek adına ev içinde ve ev dışında
uygulayabileceğimiz çeşitli yöntem ve etkinlikler bulunmaktadır. Ev içerisinde değerlerin
çocuklara aile bireyleri tarafından oyunlarla aktarılması, çocukların değerleri dolaylı yoldan
kazanmasında oldukça önemlidir (Aydın ve Gürler, 2012). Çünkü bakıldığında, okula
başlamadan önce konuşma ve okuma-yazma alanında birçok deneyim kazanan çocuklar için
her şey bir merak unsurudur ve bu meraklarını da oyunlarına yansıtmaktadırlar. Oyun yoluyla
çocuklar çevrelerini araştırıp keşfederler ve yeni bilgiler edinmiş olurlar (Erkan ve Kırca,
2010). Hayatımızın tümünde bulunan değerlerin yerimizi alacak olan ve geleceğe
hazırladığımız öğrencilerimize eğitim yolu ile kazandırılması şarttır. Bundan dolayı etkili bir
değerler eğitiminin de önemi artmaktadır (Yalar ve Yelken, 2011). Çünkü birey açısından
baktığımız zaman değerler eğitiminin gerekliliği eğitim yaşamında bireyin bir bütün olarak
alınmasının doğal bir sonucu olarak karşımıza çıkmaktadır. Bireyi bir robot ya da makine
olarak düşünmemiz imkansızdır (Meydan, 2014). Bu kapsamda erken yaşlarda değerlerin
kazanılmasında ninnilerin de oldukça önemi bulunmaktadır. Ninniler, sadece Anadolu
topraklarında değil aynı zamanda diğer Türk devletlerinde hatta farklı milletlerde de sözlü
kültür olarak yaşatılmış ve nesilden nesile aktarılarak çocuklarda etkisi çokça görülmüştür
(Coşkun, 2013). Ninniler sadece çocuğu uyutmak için kullanılan bir araç olarak görmek doğru
olmayıp aynı zamanda bir eğitim aracı olduğu da görülmektedir (Güneş, 2010). Ninniler
çocuğun toplumun kültürünü kazanması, zihinsel, duygusal ve sosyal bakımından gelişimi
sağlaması nedeniyle oldukça önemlidir. Ninniler incelendiğinde, Türk milletinde eğitime
henüz kundaktan başlanıldığı görülmektedir (Demir ve Oflaz, 2010). Okul öncesi
eğitimcilerinin günümüzde 0-6 yaşlarındaki çocuklar için büyük bir dikkat ve imtina ile
batıdan alarak hazırladığı “okul öncesi eğitiminin temel kuralları” nın ninnilerde bulunduğu
ve hatta onlarca kat fazlasının bulunduğu da dikkatleri çeken bir noktadır (Demir, 2008).
Amaç
Bu araştırmanın amacı; “Türk Ninnileri” adlı kitapta yer alan ninnilerde, MEM‟in
Okul Öncesi Değerler Eğitimi Yönergesi‟nde yer alan değerlerden hangi değerlere rastlandığı
ve bu değerlerin hangi sıklıkla kullanıldığını belirlemektir.
2.YÖNTEM
Araştırmada nitel araştırma yöntemi kullanılmıştır. Veriler, doküman incelemesi
yoluyla incelenmiş olup; içerik analizi yolu ile çözümlenmiştir. Ayrıca frekans analizi yoluyla
da hangi değere ne kadar yer verildiği saptanmış bulgulara tablo halinde yer verilmiştir.
Doküman incelemesi, incelenmesi hedef edilen olgu veya olgulara dair bilgi sunan yazılı
materyallerin analiz edilmesini barındırır (Yıldırım ve Şimşek, 2016). Bu araştırmada da
antoloji kitabında bulunan 1650 adet ninni incelenmiş olduğundan veriler doküman
incelemesi yolu ile elde edilmiştir. İçerik analizi ise birbirine benzeyen verileri belirli kategori
2018, 17, 66(595-603) http://www.esosder.org https://dergipark.gov.tr/esosder
598
ve temalarda bir araya getirerek bu verileri anlaşılır bir düzene sokmak ve yorumlamaktır
(Yıldırım ve Şimşek, 2016). Nitel veri analizi, veri toplama teknik ve yöntemlerinden ulaşılan
verilerin düzenlendiği, kategorilere ayrılıp temaların oluşturulduğu ve nihayet bütün bu
sürecin rapora aktarılıp grafik, tablo vb. yöntemlerle sunulduğu bir yöntemdir (Özdemir,
2010). Bu çalışmada kitaptaki ninnilerin mısraları değerlere göre incelenip analiz edilmiş ve
elde edilen veriler belli temalara göre ayrılarak bulgular kısmında elde edilen verilerin
açıklaması yapılmıştır. Ayrıca frekans analizi ile hangi değerden ne sıklıkla bahsedildiği,
kapsadığı yüzdelik alanı belirtilmiş bu veriler de tablo halinde sunulmuştur.
3.BULGULAR
MEM‟in Okul Öncesi Değerler Eğitimi Yönergesi‟nde yer alan değerler ve bu
değerlerin frekans analizi yöntemi ile ne sıklıkla bahsedildiği aşağıdaki Tablo 1‟ de
belirtilmiştir. Tablo 1‟den sonra ise her değer ayrı bir başlık altında incelenerek; değerlerin
ninnilerde nasıl yer aldığı açıklanacaktır.
Tablo 1. Ninnilerde Yer Alan Değerlere Ait Frekans ve Yüzde Tablosu
Değer Frekans (f) Yüzde (%)
Sorumluluk ve çalışkanlık 137 27.9
Vatanseverlik 118 23.8
Kardeşlik ve birlikte yaşama kültürü 104 21.2
Vefa 92 8.7
Nezaket ve görgü kuralları 23 4.7
Cömertlik ve kanaatkarlık 10 2.0
Liyakat ve sadakat 8 1.7
Toplam 492 100
Tablo 1‟ e bakıldığı zaman “Türk Ninnileri” adlı kitapta en fazla sorumluluk ve
çalışkanlık değerine yer verilmiştir. Ayrıca vatanseverlik, kardeşlik ve birlikte yaşama
kültürü, vefa, nezaket ve görgü kuralları, cömertlik ve kanaatkarlık, liyakat ve sadakat
değerlerinin de işlendiği görülmektedir. Bu değerler yanında demokrasi ve adalet değerinin
mevcut ninnilerde yer almadığı görülmüştür.
Sorumluluk ve ÇalıĢkanlık Değerine Ait Bulgular
Sorumluluk ve çalışkanlık değerinin 137 defa tekrarlanarak üzerinde en çok durulan
ninni olduğu görülmüştür. Bu tekrar edilen rakam yapılan toplam değer vurgusunun %
27.9‟unu oluşturmaktadır. Bu değerde sıklıkla annenin çocuğuna karşı sorumluluğuna,
çocuğun büyüyüp okuması ve ilim, irfan öğrenmesine vurgu yapılmıştır. Birkaç örnek
verecek olursak; 34. ninnide geçen “okullara gitsin ninni / okusun da öğrensin ninni”
mısrasında, 85. ninnide geçen “okudu kızlar okudu” mısrasında, 96. ninnide geçen “bal toplar
hep arılar” mısrasında, 179. ninnide geçen “dördü çalıp çağıraydı / dördü okuyup yazaydı”
mısrasında, 209. ninnide geçen “kollarımda avuturum / eee derim uyuturum / tıpış tıpış
yürütürüm / ninni çalar büyütürüm” mısralarında, 212. ninnide geçen “anası çukurda çufallık
dokur / babası köşede musaf okur” mısrasında, 611. ninnide geçen “al babası al babası /
yağlığını sar babası / oğlunu mektebe hazırla babası” mısrasında, 663. ninnide geçen “okuya
okuya çıksa heceye” mısrasında, 719. ninnide geçen “ kızımı verdim ozana / ozan da ekmek
kazana” mısrasında, 734. ninnide geçen “öğretmen olacaksın bebeğim lori / hemşire olacaksın
bebeğim lori” mısrasında, 1002. ninnide geçen “yavrum okullara gider yolları güzel / yavrum
kuran okur dilleri güzel” mısrasında, 1464. ninnide geçen “hurilerin bacası / ders veriyor
hocası” mısrasında, 1560. ninnide geçen “hem okudum hem yazdım” mısrasında sorumluluk
ve çalışkanlık değerine vurgu yapıldığı görülmektedir.
2018, 17, 66(595-603) http://www.esosder.org https://dergipark.gov.tr/esosder
599
Vatanseverlik Değerine Ait Bulgular
Vatanseverlik değerinin 118 defa tekrarlanarak sorumluluk ve çalışkanlık değerinden
sonra üzerinde en çok durulan değer olduğu görülmüştür. Toplam değer vurgusunun % 23.
8‟ini oluşturmaktadır. Bu değerde sıklıkla çocuğun büyüyüp askere gitmesine, Anadolu‟nun
şehirlerine ve manevi büyüklerine değinilmiştir.
28. ninnide geçen “benim küçük askerim” mısrasında, 81. Ninnide geçen “Anasının
kuzusu / Bırakıp gitmez köyü” mısrasında, 182. ninnide geçen “yirmi yaşında askere
yolladım” mısrasında, 250. ninnide geçen “büyüttüm, besledim, asker eyledim / Kıbrıs
dağlarında ettiler çavuş” mısrasında, 411. ninnide geçen “giydirdim, kuşandırdım / asker
eyledim” mısrasında, 553. ninnide geçen “bayrağı öpe öpe / toprağını tepe tepe / vatana
hizmet eyle” mısralarında, 557. ninnide geçen “eline kılıç alsın da paşam, düşmanları kürüsün
ninni” mısrasında, 606. ninnide geçen “şanlı Türk‟ün soyusun” mısrasında, 670. ninnide
geçen “büyüyecek yavrum asker sayacak, vatan borcunu da namus sayacak” mısrasında, 804.
ninnide geçen “kahredip korkak düşmanı / tüy döşeğine kovalayan er olasın” mısrasında,
1054. ninnide geçen “askere gider, teskere olur” mısrasında, 1170. ninnide geçen “sılayı
koyup da gurbetler gezme ninni” mısrasında, 1400. ninnide geçen “şehit baban camdan
bakıyor” mısrasında, 1424. ninnide geçen “babanı, kardeşini / Sakarya‟nın ufkuna sor”
mısrasında, 1646. ninnide geçen “oğlumun babası asker olmuş” mısrasında vatanseverlik
değerine vurgu yapıldığı verilen birkaç örnekte de görülmektedir.
KardeĢlik ve Birlikte YaĢama Kültürü Değerine Ait Bulgular
Kardeşlik ve birlikte yaşama değerinin 104 defa tekrarlandığı görülmüştür. Bu rakam
yapılan toplam değer vurgusunun % 21.2‟sini oluşturmaktadır. Bu değerde sıklıkla anne,
baba, amca, dayı, hala ve teyze gibi aile bağlarına ve bulunduğu toplumun kültürel
özelliklerine vurgu yapılmaktadır.
13. ninnide geçen “çifte çifte dayılar, geniş donlu halalar” mısrasında, 45. ninnide
geçen “anne bebeksiz olmaz/ bebek annesiz olmaz”, “çifte çifte dayısı var / çok fazla halası
var” mısralarında, 99. ninnide geçen “annemin kızıyım / babamın gözüyüm” mısrasında, 186.
ninnide geçen “mahallenin çocukları / yavrumun peşinden koşuştur” mısrasında, 251. ninnide
geçen “baban gele, deden gele / ayağına patik ala” mısrasında, 265. ninnide geçen “babacığın
şimdi gelir / seni öper sever oturur/ akşama teyzen gelir / hem seni sever hem beni”
mısralarında, 277. ninnide geçen “anasına selam yazsın ninni / dayısının elini öpsün ninni /
teyzesi de onu sevsin ninni” mısralarında, 401. ninnide geçen “dandini dandini dayısı bakar /
yanına yağlık emmisi takar / ağzına şeker babası eker / cebine harçlık dedesi döker”
mısralarında, 536. ninnide geçen “el bulamazsa abini sarar / el bulamazsa ablanı sarar”
mısrasında, 782. ninnide geçen “anasına selam salsın ninni / dayısının elini öpsün ninni /
teyzesi de onu sevsin ninni / halası da kurban olsun ninni” mısralarında, 909. ninnide geçen
“gökgöcükten anası / yürübükten babası var/ gül gibi teyzesi / kara kaşlı halası var.”
mısralarında, 946. ninnide geçen “emmisi var burma bıyıklı / dedesi hacı sarıklı / babası
samur kürklü” mısrasında, 1516. ninnide geçen “bir kuzu taş dibinde meliyor / bulamamış
komşuları geliyor” mısrasında, 1605. ninnide geçen “haber verin dayısına / şeker alsın
kuzusuna ninni” mısrasında kardeşlik ve birlikte yaşama kültürüne vurgu yapılmaktadır.
Vefa Değerine Ait Bulgular
Vefa değerinin 92 defa tekrarlandığı ve toplam değer vurgusunun % 18.7‟ sini
oluşturduğu görülmektedir. Bu değerde anne babanın bebeğine olan kuvvetli sevgi bağına ve
fedakarlıklarına vurgu yapılmaktadır.
22. ninnide geçen “ ben kurban, baban kurban / bizden başka kim kurban” mısrasında,
49. ninnide geçen “ çekerim senin için her çileyi” mısrasında, 157. ninnide geçen “senin için
2018, 17, 66(595-603) http://www.esosder.org https://dergipark.gov.tr/esosder
600
ben öleyim” mısrasında, 237. ninnide geçen “terazi tartanlar kurban / evde annesi kurban”
mısrasında, 362. ninnide geçen “hasta olduğu günlerinde / kan ağlarım gözlerimde”
mısrasında, 546. ninnide geçen “ninnilerin benim olsun / uykularım senin olsun” mısrasında,
644. ninnide geçen “baban sana köle olsun mısrasında”, 671. ninnide geçen “kazası da belası
da bana gele” mısrasında, 887. ninnide geçen “benim yavruma bir anası ağlar” mısrasında,
1402. ninnide geçen “kurban olurum karışan kanına” mısrasında, 1628. ninnide geçen
“kızıma kurban olayım” mısrasında vefa değerine vurgu yapıldığı görülmektedir.
Nezaket ve Görgü Kurallarına Ait Bulgular
Nezaket ve görgü kuralları değerinin 23 defa tekrarlandığı ve toplam değer
vurgusunun % 4.7‟sini oluşturduğu görülmektedir. Bu değerde karşıdaki kişiye sevgiyle ve
nazik bir eda ile yaklaşmanın gerektiğini, büyüklerimize karşı hicap duymamız gerektiği
vurgulanmaktadır.
62. ninnide geçen “Sabah baban gelince / Ellerini de öpesin” mısrasında, 188. ninnide
geçen “ninni ile mest etmeli, küçücüktür uslanmalı” mısrasında, 290. ninnide geçen “yavrum
gitti teyzesine, teyzesi çok kibar hanım” mısrasında, 554. ninnide geçen “güzel yavrum ninni /
tatlı tatlı konuşsun ninni” mısrasında, 574. ninnide geçen “annesine su getirsin / babasına su
getirsin” mısrasında, 585. ninnide geçen “kötü sözler hatır yıkar” mısrasında, 717. ninnide
geçen “temiz yürekli olasın güzel kızım”, 885. ninnide geçen “say büyüğü, sev küçüğü”
mısrasında, 1364. ninnide geçen “kayınbabamdan hicap ettim” mısrasında, 1534. ninnide
geçen “kaynatamdan hicap ettim” mısrasında, 1535. ninnide geçen “bey babandan hicap
ettim.” mısrasında, 1579. ninnide geçen “kayınbabamdan ar eyledik” mısrasında, nezaket ve
görgü kuralları değerine vurgu yapıldığı görülmektedir.
Cömertlik ve Kanaatkarlık Değerine Ait Bulgular
Cömertlik ve kanaatkarlık değerinin 10 defa tekrarlandığı ve toplam değer vurgusunun
% 2 ‟sini oluşturduğu görülmektedir. Bu değerde cömert olmasına, gözün tok olmasına ve
elindeki ile yetinmeyi bilmesine vurgu yapılmaktadır.
79. ninnide geçen “ Analar cömert olur, yavrum uyu” mısrasında, 159. ninnide geçen
“soğan, ekmek bulamazdık bundan evveli / yağa, bala garrah olduk oğlum geleli” mısrasında,
659. ninnide geçen “yiye yiye dost kardeş / konu komşu doyacak” mısrasında, 664. ninnide
geçen “helal helal mal yiyesin” mısrasında, 713. ninnide geçen “kazanılmış malı yiyesin”,
724. ninnide geçen “bir başın sokacak damın olsun” mısrasında, 880. ninnide geçen “oğlum
sakla samanı” mısrasında, 882. ninnide geçen “bir yiğide bir gül yeter” mısrasında, 1343.
ninnide geçen “annem altınla gönlümü eğliyor / nideyim altını başını yesin” mısrasında, 1503.
ninnide geçen “oyununa doymadın mı?” mısrasında cömertlik ve kanaatkarlık değerine vurgu
yapıldığı görülmüştür.
Liyakat ve Sadakat Değerine Ait Bulgular
Liyakat ve Sadakat değerinin 8 defa tekrarlandığı ve toplam değer vurgusunun % 1.7
‟sini oluşturduğu görülmektedir. Bu değerde vatanına, milletine hayırlı ve anne babasına
yaraşır bir evlat olmasına vurgu yapılmıştır.
566. ninnide geçen “ünü dünyayı bulsun / hayırlı bir adam olsun” mısrasında, 593. ninnide
geçen “babasına selam vere / annesine ipek getire” mısrasında, 604. ninnide geçen “devletine
yararlı olsun / milletine yararlı olsun” mısrasında, 636. ninnide geçen “vatana, millete hayırlı
olacak” mısrasında, 654. ninnide geçen “devlete, millete yararlı olsun” mısrasında, 825.
ninnide geçen “eve para getirecek / bizi dardan kurtaracak” mısrasında, 890. ninnide geçen
“büyüyünce unutma özünü” mısrasında, 1410. ninnide geçen “uyusun da büyüsün aslan
2018, 17, 66(595-603) http://www.esosder.org https://dergipark.gov.tr/esosder
601
oğlum / anasının başını kaldırsın oğlum” mısrasında liyakat ve sadakat değerine vurgu
yapılmıştır.
4.TARTIġMA VE SONUÇ
Alan yazına bakıldığında değerler eğitimi ile ilgili birçok çalışmanın yapıldığı
görülmüş, ancak değerler eğitimi ve ninni konusuna dair pek fazla çalışmaya rastlanmamıştır.
Değerler konusunda genellikle tarihçesi, eğitim ve öğretim süreci, aile, okul ve çevre ilişkisi,
yöntemler üzerine eğilerek çalışmalar yapılmıştır. Okul öncesi çocukları ve ninni eğitimine
yönelik çalışmalara bakıldığında ise Demir ve Oflaz‟a ait (2010) çalışmada okul öncesi
dönemde ninniler ile matematik öğretimi konusu ele alındığı görülmüştür. Demir ve Oflaz
(2010) bu çalışmada, ninnilerin matematik ile ilgisi incelenmiş ve ninnilerin matematik
öğretiminde eşi benzeri bulunmaz bir eğitim materyali olduğu sonucuna varılmıştır. Yine bir
başka çalışmada Gelişli ve Yazıcı (2016) ninnilerin çocuk eğitimindeki önemi ve yerinden
bahsetmiş, çocuklara henüz erken yaşlarda söylenen ninnilerin onların bilişsel, motor, sosyalduygusal,
dil alanında gelişmesine büyük katkı sağladığını; ninnilerin çocukların
beyinlerindeki farklı bölgeleri harekete geçirdiğini ve böylece beyin gelişimine katkı
sağladığını; aynı zamanda çocuğun aile ve sosyal çevresine uyumunu kolaylaştırdığını ve
okul başarısına etki ettiğini söylemişlerdir. Coşkun‟a (2013) ait “Türk Ninnilerine İşlevsel
Yaklaşım” adlı çalışmada ise ninnilerin çocuğun bilişsel, duygusal ve sosyal bakımdan
gelişmesine yardımcı olduğunu, çocuğun gelenek ve göreneği, değer yargılarını öğrenmesini
ve kendini güvende hissetmesini sağladığını söylemiştir. Çifçi (2016), “Türk Ninnilerinde Yer
Bulan Coğrafyaya İlişkin Kelime ve Kavramlar” adlı çalışmada ise ninnilerin önemli bir
kültürel eğitim aracı olarak çocukların doğumundan başlayarak coğrafya ile ilgili kelime ve
kavramlarla karşılaşmalarını sağladığını; bu kelime ve kavramların ninnilerde yakından uzağa
ve somuttan soyuta ilkeleri gözetilerek doğru bir sırayla çocuklara verildiğini; ninnilerin
çocuğa yakın çevresini hem sosyal hem de doğal bir bakış açısıyla verdiğini; kelime ve
kavramlar arasındaki ilişkiler gözetilerek verildiğini, böylece zıtlıklar, benzerlikler, altlık,
üstlük gibi ilişkiler ile çocuğun zihninde daha kalıcı olarak kaldığını ve mümkün olduğu
kadar çocukların etkileşim kuracağı kelime ve kavramların seçildiğini belirtmiştir.
Bu çalışmada da çocukların ninni ile toplumun kültürünü içselleştirdiğine, sosyal,
duygusal, bilişsel ve dil alanlarında ilerleme göstermesine büyük katkıda bulunduğuna vurgu
yapılmıştır. Özellikle toplumla barışık ve uyum içerisinde yaşaması, ileriki süreçte kendi
ayakları üzerinde durarak özgüven içerisinde yol alması için çocukların değerleri
kazanmasının oldukça önemli olduğu görülmektedir. Bunun için de içinde birçok değeri
barındıran ninnilerin okulöncesinde çocuklar için bir eğitim materyali olarak kullanılmasının
oldukça faydası olacaktır.
Yapılan çalışmada ninnilerin, MEM‟in Okul Öncesi Değerler Eğitimi Yönergesi‟nde
yer alan değerlerden hangisini barındırdığına bakılmış ve birçok değeri bünyesinde
barındırdığı görülmüştür. “Türk Ninnileri” adlı kitapta, en fazla vurgunun sorumluluk ve
çalışkanlık değerine yapıldığı görülmüştür. Toplamda 1650 ninninin incelendiği bu
araştırmada 492 kez değer vurgusuna yer verilmiş, sorumluluk ve çalışkanlık değerine yapılan
vurguların toplam değer vurgusunun yaklaşık % 27.9 „unu oluşturmuştur.
Sorumluluk ve çalışkanlık değerinden sonra en fazla vurgunun vatanseverlik değerine
yapıldığı görülmüştür. Bu değere yapılan vurgu ise toplam değer vurgusunun yaklaşık %
23.8‟ ini oluşturmuştur. Demokrasi ve adalet değerine dair ise hiç vurgu yapılmadığı
görülmüştür.
Vatanseverlik değerinden sonra ise en fazla vurgunun kardeşlik ve birlikte yaşama
kültürüne (104) yapıldığı görülmüştür. Kardeşlik ve birlikte yaşama değerini sırasıyla vefa
(92), nezaket ve görgü kuralları (23), cömertlik ve kanaatkarlık (10) ve liyakat ve sadakat (8)
değerleri takip etmektedir. “Türk Ninnileri” kitabında vurgulanan sorumluluk ve çalışkanlık,
2018, 17, 66(595-603) http://www.esosder.org https://dergipark.gov.tr/esosder
602
vatanseverlik, kardeşlik ve birlikte yaşama kültürü ve nezaket ve görgü kuralları değerlerinde
yapılan vurguların, toplam değer vurgularının yaklaşık %91‟ ini oluşturduğu görülmüştür.
Diğer değerlere yapılan vurguya kıyasla bakıldığında bu dört değer vurgusuyla diğer
değerlerin vurgusu arasında oldukça fark bulunmaktadır.
5.ÖNERĠLER
Ninnilerin değerleri içinde barındırması, birçok kazanımda kullanılabilmesi ve önemi
göz önüne alındığında okul öncesi dönemde çocuklara bir eğitim materyali olarak daha çok
sunulmalıdır.
Değerler Eğitimi Yönergesi hazırlanırken kazandırılması hedeflenen değerlerin okul
öncesi çağı çocuklarının içinde bulunduğu dönem dikkate alınarak, yönerge daha somut ve
belirgin hazırlanmalıdır.
Ebeveynlerin geleneksel ninnileri daha sık kullanması özendirilebilir.
Farklı ninni antolojileri üzerinden yeni çalışmalar yapılabilir.
KAYNAKÇA
Aydın, M. Z. ve Gürler, Ş. A. (2012). Okulda değerler eğitimi. Ankara: Nobel Yayın Dağıtım.
Aydın, M. (2003). Gençliğin değer algısı: Konya örneği. Değerler Eğitimi Dergisi, 1(3), 121-
144.
Coşkun, N. Ç. (2013). Türk ninnilerine işlevsel yaklaşım, Turkish Studies – International
Periodical For The Languages, Literature and History of Turkish or Turkic, 8(4),499-
513.
Çifçi, T. (2016). Geographical Concepts in Turkish Lullabys. Universal Journal of
Educational Research, 4(4), 886-894.
Demircioğlu, İ. H. ve Tokdemir, M. A. (2008). Değerlerin oluşturulma sürecinde tarih
eğitimi: amaç, işlev ve içerik. Değerler Eğitimi Dergisi, 6(15), 69-88.
Demir, N. ve Oflaz, G. (2010). Okul öncesi dönemde ninniler ile matematik öğretimi. Journal
of World of Turks, 2(1), 351-361.
Demir, N. (2008). Avrupa‟da yaşayan 0-6 yaş grubu Türk çocuklarına Türkçe ve Türk
kültürünün öğretilmesinde kullanılabilecek bir materyal: “Türk ninnileri”. The Journal
of International Social Research, 1(5).Volume 1, Issue:5, s.224-240.
Deveci, H. ve Selanik, A. Y. (2009). İlköğretim öğrencilerinin günlüklerine göre günlük
yaşamda değerler. Journal of International Social Research, 2(6), 167-181.
Erkan, S. ve Kırca, A. (2010). Okul öncesi eğitimin ilköğretim birinci sınıf öğrencilerinin
okula hazır bulunuşluklarına etkisinin incelenmesi. Hacettepe Üniversitesi Eğitim
Fakültesi Dergisi, 38, 94-106.
Ediger, M. (1998). Trends and issues in teaching elementary school social studies. College
Student Journal, 32, 347-363.
Gelişli, Y. ve Yazıcı, E. (2012). Türkiye‟de uygulanan okul öncesi eğitim programlarının
tarihsel süreç içerisinde değerlendirilmesi. Gazi Üniversitesi Endüstriyel Sanatlar
Eğitim Fakültesi Dergisi. Sayı:29. 85-93.
Genç, S. Z. ve Eryaman, M. Y. (2008). Değişen değerler ve yeni eğitim paradigması. Sosyal
Bilimler Dergisi, 9(1), 89-102.
2018, 17, 66(595-603) http://www.esosder.org https://dergipark.gov.tr/esosder
603
Güneş, F. (2010). Ninnilerin Çocukların Dil Ve Zihinsel Gelişimine Etkisi. Journal of World
of Turks, 2(3), 27-38.
Maslovaty, N. (2003). The Placement of Moral Contents: Priorities and Structures of the
Belief System of Teachers and High School Students. Educational research and
evaluation, 9(1), 109-134.
Meer, F. (1999). The Global Crisis—A Crisis of Values and the Domination of the Weak by
the Strong. Journal of Human Values, 5(1), 65-74.
Meydan, H. (2014). Okulda Değerler Eğitiminin Yeri ve Değerler Eğitimi Yaklaşımları
Üzerine Bir Değerlendirme. An Evaluation on the Role of Values Education in School
and Values Education Approaches. BEÜ İlahiyat Fakültesi Dergisi, 1(1), 93-10.
Özdemir, M. (2010). Nitel veri analizi: sosyal bilimlerde yöntembilim sorunsalı üzerine bir
çalışma. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 11(1), 323-343.
Özensel, E. (2003). Sosyolojik bir olgu olarak değer. Değerler Eğitimi Dergisi, 1(3), 217-239
Revell, L. (2002). Children’s responses to character education. Educational studies, 28(4),
421-431.
Schwartz, S. H. (1994). Are there universal aspects in the structure and contents of human
values?. Journal of social issues, 50(4), 19-45.
Sönmez, H. (2011). Reşat Ekrem Koçu’nun çocuklar için yazdığı eserlerde değer eğitimi ve
Türkçe (Master’s thesis, İnönü Üniversitesi).
Tut, E. ve Kıroğlu, K. (2017). TRT’nin popüler çocuk şarkıları yarışması’nda finale kalan
eserlerin değerler eğitimi açısından incelenmesi. Journal of International Social
Research, 10(48).
Türk Dil Kurumu, Güncel Türkçe Sözlük, http://www.tdk.gov.tr. (10.03.2015).
Yalar, T. ve Yelken, T. Y. (2011). Değerler eğitiminin iyileştirilmesi ile ilgili öğretmen
görüşlerinin belirlenmesi ve bir program modülü örneğinin geliştirilmesi. Elektronik
Sosyal Bilimler Dergisi, 10(38), 79-98.
Yaman, H. ve Çolak, S. (2009). İlköğretim İkinci Kademe Türkçe Ders Kitaplarında Yer Alan
Değerler. Journal of Values Education, 18(7), 107-120.
Yıldırım, A. ve Şimşek, H. (2016). Sosyal bilimlerde nitel araştırma yöntemleri. Seçkin
Yayıncılık.

Contribution of Plays and Toys to Children’s Value Education

Abstract Plays and toys have an important place in the education of children. Children learn by seeing and doing rather than reading, listening and understanding. Play is an important “job” for children. The basic function of plays is to facilitate children’s adaptation to the world. Children can understand the real world by playing. They deal with unwanted situations by playing games. Moreover, they construct the building blocks of language and concept development through playing. They try different social roles by playing games. Again, through playing, they find the stimulants that are not readily available in real life. Children learn self-regulation, setting up rules and abiding by these rules through plays. They play to experience, understand and learn the things they cannot do in real life. For a child who ascribes a meaning to toys and objects, playing games and playing with toys is a serious business. Situations which are imaginary at first help children learn some rules, take a step beyond their development and construct their own zone of proximal development. All children have an imaginary friend when they are small. During this process which is a normal development pattern and a helpful occupation, the playmate is usually a toy. Playing games and playing with toys is not just an occupation, but also an activity that supports children’s mental health and helps them establish and develop emotional relationships. Plays and toys have a close relationship with education, history, geography, sociology, psychology, politics, industry and tourism, in short, with culture. Plays and toys are used as a method for early diagnosis of some disorders such as learning difficulty and autism. In these days where we seek solutions to digital addiction, plays and toys emerge as an important alternative. Plays also provide a suitable environment for value and morals education. Introducing plays and toys which have an important place in child education and using them more effectively in value and morals education together with other fields of development is of critical importance. In this theoretical article, we tried to address the importance of plays, toys and toy museums from this perspective.
Keywords: Play, Toy, Toy museum, Child education, Value education.
Citation | Mustafa ÖNDER (2018). Contribution of Plays and Toys to Children’s Value Education. Asian Journal of Education and Training, 4(2): 146-149. History: Received: 6 March 2018 Revised: 27 March 2018 Accepted: 2 April 2018 Published: 4 April 2018 Licensed: This work is licensed under a Creative Commons Attribution 3.0 License Publisher: Asian Online Journal Publishing Group Funding: This study received no specific financial support. Competing Interests: The author declares that there are no conflicts of interests regarding the publication of this paper. Transparency: The author confirms that the manuscript is an honest, accurate, and transparent account of the study was reported; that no vital features of the study have been omitted; and that any discrepancies from the study as planned have been explained. Ethical: This study follows all ethical practices during writing.
Contents 1. Introduction ……………………………………………………………………………………………………………………………………………………………… 147 2. Plays and Their Importance …………………………………………………………………………………………………………………………………….. 147 3. Toys and Toy Museums……………………………………………………………………………………………………………………………………………. 147 4. Conclusion and Suggestions …………………………………………………………………………………………………………………………………….. 149 References …………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………….. 149
Asian Journal of Education and Training, 2018, 4(2): 146-149
147
1. Introduction
Development and change of human characteristics is possible to a great extent through education. Improvement of existing abilities and personality development occurs through education. This means that there is a need for educators, educational environments and materials. Plays and toys are two of the most important components that contribute to the development of children. In addition to the other fields of development, plays and toys make a significant contribution to the value and morals education. While children make their wishes and desires come true while playing games, they gain some values within the framework of their knowledge and experience without being under the influence of others. They develop their conscience and emotions. They develop a loving personality that can self-regulate and perform internal control (Sevinç, 2009; Balat, 2012; Koglın and Petermann, 2013). Children who play games were found to be more social, more easy-going, more creative and open to sharing than those who do not play games (Akın, 2016). Plays reinforce positive behaviors and help changing negative behaviors (Yörükoğlu, 2008).
Plays and toys have a close relationship with education, history, geography, sociology, psychology, politics, industry and tourism, in short, with culture. It is possible to clearly see that in the toy museums established abroad, and recently in Turkey. Plays and toys are used as a method for early diagnosis of some disorders such as learning difficulty and autism (Bakırcıoğlu, 2013; Çakar, 2017). The long history of toys and the way they spread provides valuable information for anthropologists. Nursery rhymes, folk songs and dialogues used in plays are very important for philologists (Sen, 2012). Plays and toys also include beliefs, values and moral elements. We tried to address these issues in this article.
2. Plays and Their Importance
Plays and toys have an important place in all cultures. The history of plays is as old as the history of human civilization. Their importance has begun to be realized better in today’s world. In our history, plays have already had a special place. There are also some cross-cultural similarities between plays. It can be seen that various games are known and played in different countries and geographies by similar names (Poyraz, 2017). Ibn-i Sina says all children must play games (Önder, 2014). Mahmud al-Kashgari also mentions about children’s games. Evliya Çelebi mentions about hundreds of stores that sell toys for children (Sevinç, 2009). Article 31 (1) of the “Convention on the Rights of the Child” adopted in November 20, 1989 reads as follows: “States Parties recognize the right of the child to rest and leisure, to engage in play and recreational activities appropriate to the age of the child and to participate freely in cultural life and the arts.” (Sen, 2012).
Play is defined differently by different researchers. Dönmez defined play as follows: “Play is the most effective learning process for children, which serves a specific purpose or not and is played with or without rules, but always is a part of a real life and lies the basis for physical, cognitive, linguistic, emotional and social development (as cited in: Poyraz (2017). Playing games is the second most important need after love for the physical and personality development of children. It is impossible to think a childhood without plays. Freud defines mental health as the ability to “love and work”. Yörükoğlu briefly defines children’s mental health as “being loved and playing”. In his book titled “What men live by”, Tolstoy says men live by love (Tolstoy, 2011).
Children learn by seeing and doing rather than reading, listening and understanding. Play is an important “job” for children. Playing is also a useful occupation for adults, but its function is different. The basic function of plays is to facilitate children’s adaptation to the world. Children can understand the real world by playing. They deal with unwanted situations by playing games. Moreover, they construct the building blocks of language and concept development through playing. They try different social roles by playing games. Again, through playing, they find the stimulants that are not readily available in real life (Bacanlı, 2011). Mildred Parten, a researcher who conducts studies on children’s games, recognizes six different types of plays and emphasizes their importance for child development. Among these six types of plays are Unoccupied Play, Onlooker Play, Solidarity Play, Parallel Play, Associative Play and Cooperative Play, all of which emphasize the importance of plays and toys (as cited in Bacanlı (2011)). Piaget, a cognitive theorist, classified plays in accordance with the theory he developed and said that plays derive from the desire to attribute a meaning to experiences. To him, play is an adaptation (Sevinç, 2009; Sen, 2012; Erduran and Yilmaz, 2016).
Another classification of plays put them into five classes as Movement Based Plays, Exploratory Plays, Imaginative Plays, Emotional and Tricking Plays and Imitation Plays. Peter Smith classifies plays into four as Locomotor Plays, Object plays, Social Plays and Imaginative Plays. In these plays, toys are one of the main elements. They are the best friends of children and even their confidants (Sezer, 2012). The psychologist Vygotsky states that children learn how to self-regulate, how to set up rules and how to abide by these rules through plays. He suggests that children try experiencing, understanding and learning the things they cannot do in real life by playing and plays provide the most suitable environment for the functioning of cognitive mechanism (Sevinç, 2009; Sen, 2012). For a child who ascribes a meaning to toys and objects, playing games and playing with toys is a serious business. Situations which are imaginary at first help children learn some rules, take a step beyond their development and construct their own zone of proximal development (Bacanlı, 2011). Children learn the most important roles such as being a mother or a father that they will experience in the future through plays. Between 2 and 3 years of age or 9 and 10 years of age, children have an imaginary friend. During this process which is a normal development pattern and a helpful occupation, the playmate is usually a toy. Playing games and playing with toys is not just an occupation, but also an activity that supports children’s mental health and helps them establish and develop emotional relationships (Sezer, 2012). The process of playing also includes activities that help children learn values, beliefs and moral behaviors. Plays provide the ideal environment where we can teach children to clean, to help each other, to be honest and fair, to respect others and to love.
3. Toys and Toy Museums
Toys are actually a country’s imagination of the future since they are designed by adults. There are some studies suggesting that the company which manufactures Barbie dolls today manufactured “German toy soldiers”
Asian Journal of Education and Training, 2018, 4(2): 146-149
148
in 1933 based on Hitler’s saying “ideas grow with children” dated many years before the World War II and helped winning the war through the perception and motivation it created 6 years before the war. Toys provide a common language for all children. At the same time, they are important indicators of the education system. The same holds true for our country, too. Small toy windmills (pinwheel) used once by the children have been a source for today’s wind plants. Robot toys once loved by children are frequently used in daily life in various sectors today. Toy cars that transform like knight rider are in real life now. The paper kites of once are now in our life as Drones. It means that plays and toys are very important materials that incorporate the codes of a country’s future.
In recent years, tech toys and plays have dominated the whole world. Such toys and plays do not allow children to make a decision. They do the entire job themselves, depriving children of the opportunity to research, explore and try. However, what is important in regards to plays and toys is that they provide children with the opportunity to do whatever they want, to try and explore and to be creative. Therefore, it should be discussed whether the existing toys are “smart” or not (Erduran and Yilmaz, 2016). Toy museums can be an alternative to this imported culture. One of the most effective methods to deal with children’s electronic or digital addiction, which has emerged recently as a serious and frequently discussed problem (Bee and Boyd, 2009; Dilci, 2016; Göka, 2017) is to establish toy museums in which national plays and local toys can be used for educational purposes.
Toys are not just for kids. They also concern adults. There is no adult who is not affected or moved upon seeing the toys of his/her childhood. Since all children will be the adults, parents and teachers of the future, plays and toys are actually an important investment for the future. German educator Günter Stachel lists the outcomes of playing games with children and says that plays save a child from the complexity of the world which is under the hegemony of technology and provide children with the opportunity to create their own world (Stachel, 2009). Disregarding plays and toys means disregarding the child development (Akın, 2016). Yörükoğlu says the following: Play is a creation environment for children. They overstep and expand their bounds through plays. Children who play create their own imaginary world, but they imitate real-life experiences. They transfer their perceptions of real life into the play environment, incorporating them through their own interpretation. Children are as strong and skillful as adults while playing games. What they ride is not a stick, but a strong horse. The toy plane they play with is a real plane that can fly around the world. Their toy gun is more powerful than anyone (Yörükoğlu, 2008). A toy museum will also attract the attention of adults as much as children. Besides, it will contribute to the improvement of the national toy industry. In today’s world where the traditional plays and toys fade into oblivion and electronic toys of foreign origin spread across the world, resurrecting and manufacturing our plays and toys means protecting our deep-rooted culture and introducing it to the world. Technocities are expected to make a supportive and creative contribution for the wooden toy manufacturers whose number has been decreasing gradually. Repair and manufacture shops which will be established in toy museums will attract the attention of not only children, but adults as well.
Toys and toy museums incorporate the history of dreams and imaginations. Humans first dream, and then they realize their dream. Everything starts with a dream. There are various examples of toy museums abroad, and recently, in Turkey. The toy museums founded by Sunay Akın in the cities like Istanbul, Ankara, Izmir, Antalya and Gaziantep attract a great deal of attention and are liked by the children. The purpose of the Ankara University Faculty of Education Toy Museum, which was founded in 1990, is to preserve the toys which are at the risk of perishing during the times of swift social change in Turkey, to protect these toys, to hand them down to the next generations and to introduce them. Such museums are recognized as scientific institutions that serve the purpose of researching child culture. The toys in the museum were classified as traditional, fabricated, foreign origin, antique and new toys. The history of toy museums which were predominantly in the UK, Germany, France, Italy, Japan and Russia dates back to ancient times. Toys have changed in parallel with technological developments. Once made out of soil, wooden and tin, toys have gradually become more electronic-oriented.
It is a fact that the cities in Turkey are lack of social fields and activities for children. Social fields and activities are known to make a great contribution to the cognitive, affective and psycho-motor development of children. Universities and the Ministry of National Education have the most important role in making up this lack of social fields and activities. Pre-service preschool teachers studying at the Faculty of Education Preschool Teaching Department also feel the lack of toy museums. Establishment of toy museums has become a need that can no longer be postponed for these students to gain teaching experience. It is the responsibility of adults to make this dream of children who had to grow up without toys come true. Scientific studies revealed that toys are important materials for children in all aspects of their development. More toy museums should be established to meet this need of teachers and children.
Toy museums aim to have a collection of toys, which constitute an indispensable part of child education, and to contribute to children’s creativity and their mental, emotional and psycho-motor development. Toys are the subjects of the argument of today’s educators which is that “children learn through playing”. Increasing the number and variety of toys will make children’s learning easier and make the museums an effective practice center for preschool teachers. Besides, these museums will create cultural consciousness by introducing traditional plays (Âşık, Topaç, Kuş, Cüz, Karagöz, Hacivat, Orta Oyunu, Regional Plays) to our children as well as compiling the old toys used in Turkey and creating the opportunity to examine their sociological, psychological and educational function.
Functioning as a social and cultural activity, the projects for founding toy museums will attract the attention of not only the people in the region they are founded in, but also those living around the region. There are toy museums only in a few cities of Turkey. If we exclude Ankara, we can say that there is not toy museum in the Central Anatolia and Eastern Anatolia Regions. Toy museums should be established in at least the big cities of these regions as soon as possible. Toy museums will be a perfect practice center for the courses such as Material Design, Creativity and other Preschool Teaching courses offered in the Faculties of Education. The existing toy museums are visited by a large number of students. These visits will not only be limited to the toy museums, but also ensure that the other historical and touristic places are visited. This will also increase the quality of education.
The process first begins with visiting the toy museums at home and abroad. The toys used throughout the history are collected and those considered to make a contribution to children are identified and bought. Museums
Asian Journal of Education and Training, 2018, 4(2): 146-149
149
can be established by receiving support from those who have expertise in this field (like Sunay Akın). The process is run with a group that will consist of the faculty members studying in this field, and if necessary of the students, from the Faculty of Education. Educational environments arranged especially for children constitute one of the most distinctive features of today’s modern cities.
4. Conclusion and Suggestions
Playing games and playing with specific toys is an activity that makes a great contribution to learning, creativity, problem solving, personality development, mental health, cultural development and moral development of children. Besides, plays and toys are not just materials and activities that are needed in specific periods. Playing is an activity that needs to go along with formal education and that contributes to the development of children at least as much as formal education. We should make time for children to play games and play with toys as much as we make time for formal education. It is for sure that plays and toys will make a great contribution to solving our problems such as digital addiction, which has spread around the world, devaluation of values and weakening of social ties. Meeting with plays and toys, which is at least as important as love, is not just a need of children, but also is a teaching method for the adults who educate them. Plays and toys, together with the establishment of toy museums, are of critical importance for the protection of cultures and values, teaching these values, internalization of moral behaviors and development of language and creativity. In today’s world where we frequently complain about the negative impacts of the media, plays whose content is well defined and which are guided by adults constitute one of the ways to solve this problem. We can say that the most important investment in the future of countries is to meet children with plays, toys and toy museums.
References
Akın, S., 2016. The toys we broke. Istanbul: İş Bankası Publications.
Bacanlı, H., 2011. Educational psychology. Ankara: Pegem Akademi Publishing.
Bakırcıoğlu, R., 2013. Mental health of children and adolescents. Ankara: Anı Publishing.
Balat, A., 2012. Values education in early childhood and sample activities. Ankara: Pegem Academy Publications.
Bee, H. and D. Boyd, 2009. Child developing psychology the developing child. Istanbul: Kaknüs Publications.
Çakar, F.S., 2017. Adaptation and behavioral problems in elementary education, stages of life and adaptation problems. Ankara: Pegem Academy Publications.
Dilci, T., 2016. Time for a digital diet. Kayseri: Geçit Publishing.
Erduran, N. and M. Yilmaz, 2016. Game world game world my play world. Ankara: Educational Publications.
Göka, E., 2017. Internet and our psychology. Istanbul: Kapı Publishing.
Koglın, U. and F. Petermann, 2013. Behavioral training in Kindergarten. Göttingen: Hogrefe Verlag.
Önder, M., 2014. Turkish history of education. Ankara: Anı Yayıncılık.
Poyraz, H., 2017. Plays in early childhood and sample plays. Ankara: Anı Publishing.
Sen, M., 2012. Plays and their importance in early childhood education, early childhood education. (Ed: Ibrahim H. Diken). Ankara: Pegem Academy Publications.
Sevinç, M., 2009. Early childhood development and education. Istanbul: Morpa Publications.
Sezer, T., 2012. Basic charakteristics and needs of pre-school child in. Fikret, G.-S.T. Early childhood education. Ankara: Pegem Akademi Publishing.
Stachel, G., 2009. Religious education in the family of today”, Religious education of infants. (Prepared by: Joseph Sauer, Trans. Mustafa Önder). Tokat: Arı Ofset Basımevi.
Tolstoy, L.N., 2011. What does a human live with? (What Men Live By). (Trans. Murat Çiftkaya). Istanbul: Shule Publications.
Yörükoğlu, A., 2008. Child’s mental health. Istanbul: Ozgur Publishing House.